Ziya birkaç haftadır ortalıkta görünmedikten sonra bir gün elinde üzerinde tuhaf çizimler olan bir kağıt parçasıyla kahvenin kapısında belirince kahvedeki ahali içinden "Geldi yine başımızın belası, kim bilir yine ne üçkağıt peşinde?" diye geçirmişti, ama Ziya'nın nazını da çekiyorlardı. En son girdiği işte Alaska'daki müşterilerine fırın diye yanlışlıkla buzdolabı gönderen Ziya'yı mağdurların şerrinden yine mahallenin ahalisi korumuş, olay tatlıya bağlanmıştı. Ziya hiperaktif ve öngörülemez bir gençti, su tabancasıyla banka soymaya çalışıp bir süre psikiyatri kliniğinde yatması, antika eser buldum diye insanlara leğen, bakraç falan satmaya çalışması gibi kafasından ne zaman ne üçkağıt geçeceği belli olmazdı. Bu sefer de Ziya elindekinin bir define haritası olduğunu iddia ediyordu. Kahvedekiler Ziya'yı, geçmişini bildikleri için ciddiye almadılar. Ziya'nın yakın arkadaşı Tolga geçmişi hatırlatarak: "Kanka bu iş de geçen sefer çok gizli mal getiriyorum dediğin işe benzemesin?" dedi.
Flashback sahnesiyle bu geçen seferki işi de anlatalım sevgili okuyucular. Akşam karanlığında izbe bir yer, etrafta in cin top oynuyor. Tolga gergin bekleyişte, derken köşeden usulca Ziya beliriyor, elinde bir şifreli bavul, fısıltıyla "mallar bavulda" diyor. Tolga "Kanka bu geçen seferki işe benzemesin?" deyince Ziya "Oğlum zaten flashback sahnesindeyiz, inception gibi flashback içinde flashback yaşatma insana" deyince Tolga: "Göster o zaman çantanın içini göreyim" dedi. Ziya arkasını dönüp gizlice çantanın şifresini girdi, çantayı açıp gösterdi, içi sıkınca öten banyo ördeği dolu. Tolga "bir deneyeyim" diye ördeklerden birini sıkınca ördekten yayılan gazla ikisi de bayılıp kaldı.
-Tolga'cım hata senin bayıltıcı ördeği niye uluorta denemeye kalkarsın?
-Ziya oğlum senin ipinle kuyuya inilmez, güvenlikleri bayıltıp müze soyacağız, nadide eserler var dedin, senin ördeğin yüzünden biz bayılıp nezarette ayılmıştık. Define haritası mıdır nedir al ne yaparsan yap, bu sefer ben yokum.
Ziya kahvedekilere keyfiniz bilir, ben de defineyi tek başına bulurum diyerek yola çıktı, haritadaki işaretleri takip etmeye koyuldu. Harita onu uçsuz bucaksız bir ormana getirdi, tam haritada gösterilen yeri bulmaya çalışırken ayağı takılıp bir ağaca çarpmasıyla karşısındaki kaya yarılıp içinden yeraltına açılan gizli bir geçit açıldı. Ziya şans eseri definenin bulunduğu tapınağın gizli girişini açan ağaca dokunmuştu.
DEVAM EDECEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder