Hikayemiz obualı koala kralının krallığından istifa ettikten sonra ufak bir sahil kasabasına yerleşip beden eğitimi öğretmenlerine atılmaya hazır parendeler satan bir dükkan açmak yerine mıknatıslı buzdolabı süsü olduğu paralel evrende geçmektedir.
Obualı koala eski kralı, yeni buzdolabı süsü ülke idaresinden sonra basit bir buzdolabına süslük yapmak işini yeterince önemli görmeyip ciddiye almadığından mıknatısı kısa sürede tutmaz hale gelmişti. Ne olduysa obualı koala mıknatıslı buzdolabı süsünün mıknatıslık vasfını yitirip buzdolabından kopup yere düşmesiyle oldu.
Obualı koala buzdolabı süsünün zemine çarpması kelebek etkisiyle dünyanın tam ortasından, ekvatordan geçen dev bir fay hattını tetiklemişti. Bunun üzerine olası bir felakete önlem almak için televizyonlara ve sosyal medyaya bir kısmı uzman diye tabir edilen, daha büyük bir kısmı ise medya maymunu diye tabir edilen bir takım cisimler peydah olmuştu. Çeşitli şahıslar olası bir felaketi tartışırken bağırıp çağırıp canlı yayın terk etmek gibi, birbirlerinin ağzına salam sokuşturmak gibi, canlı yayında birbirini tokatlamak gibi birbirinden bilimsel tartışma metodları uyguladılarsa da, ekvatordan geçen dev fay hattının dünyamızı karpuz gibi ikiye bölmesine bunların hiçbiri engel olamamıştı.
Uzaygemisiyle Samanyolu Galaksisinden geçmekte olan bir uzaylı ikiye bölünmüş dünyamızı görünce "bayılırım gezegen sandviçine" diye ağzı sulanarak dünyanın iki yarımküresi arasına sandviç malzemeleri koyup kendine dünya gezegenini sonlandıracak bir ziyafet çekmişti.
Telaşa mahal yok, diğer sayısız hayali paralel evren yeni hikayeler yazmaya hala elverişli.
Kıssadan hisse: Yaptığınız işe gerekli özeni göstermezseniz istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Önemsiz görülen, değer verilmeyen işler de önemlidir. Egolara yenik düşmemek lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder