24 Kasım 2021 Çarşamba

Kim Bilir Hangi Paralel Evrende Geçen Absürt Hikayeler no 4: Obualı Koala Eski Kralı ve Parende Tüccarlığı Müessesesinin 5. Bölümünde Dükün Üzerinde Çalışırken Yanlışlıkla Yerine Sihirli Navigasyon Cihazı İcat Ettiği Çamaşırları Beyazlatan Diş Macununu İcat Etmeyi Başardığı Paralel Evrendeki Şaşırtmayıcı Hikayesi

 Önceki maceralardan "Duke the Dinosaur Hater" mahlasıyla tanıdığımız dükümüz, bu hikayenin geçtiği evrende henüz çiçeği burnunda bir düktür. Düklüğe kabul töreninin üzerinden henüz kısa bir süre geçmiş olduğu için burnu havada asiller tarafından yeterince ciddiye alınmayan dükümüz, ses getirmek için çamaşırları beyazlatan bir diş macunu geliştirmeye karar verir. İlk cümledeki çiçeği burnunda dük ifadesinde belirtilen çiçeği de burnundan koparıp diş macunu yapımında aroma olarak kullanır.

Bu hikayede dükün çamaşırları beyazlatan diş macunu yaparken karşılaştığı zorluklar anlatılmaktadır.

Dükümüz piyasa araştırması yapmak için çeşitli çamaşırlara elinde mikrofonla sokak röportajı yapmış, "Yeni bir diş macunu üretilse beyazlar mısınız?" diye sormuştu. Röportajlardan birinde tişörtün biri "burada röportaj yapılacaksa onu ben yaparım" diye dedesinden kalma yadigar mikrofonunu çekip düke sorular sormaya başlayınca aralarında gerginlik çıkmış, dük ve tişört karakolluk olmuştu.

Dük ile tişörtü komiser denen bir kütle karşılamış ve karakolun kral dairesine buyur etmişti. Dük ve tişört karakolun kral dairesinde beşamel soslu pekin ördeklerini yiyip Bordeaux şaraplarını içerek komiser denen kütlenin kendilerine fırça atmasını dinlediler. Daha sonra tişörte bir şey olmadı, ama dük asiller komisyonundan kınama aldı. Başladığı noktadan da kötü duruma düşen dük şimdi 1 aylık rehabilitasyon programına katılmazsa düklük unvanını da kaybedecekti.

Yoğun rehabilitasyon programında düke güzel yazı defterine 1000 defa dolma kalemle el yazısıyla "bir daha tişörtlerle kavga edip karakolluk olmayacağım" yazdırıldı. Bu muhteşem psikolojik terapi çok faydalı olmuş, zihni gelişen dük beş basamaklı sayıları ezberden çarpabilmeye başlamıştı.

Bir diş macununun çamaşırları beyazlatabilmesi için hangi maddelerden oluşması gerektiğini yeni gelişmiş zekasıyla hesaplayan dük yeni ürettiği çamaşırları beyazlatan diş macunu formülüyle gündeme oturmuş ve müzik listelerini altüst etmişti. Sonra çamaşırları beyazlatan diş macununun üretilmesinin müzik listelerini altüst etmesi insanların garibine gitti.

Fakat dük bu başarısı ile asillerden hak ettiği saygıyı görmeye başlamıştı.

Kıssadan hisse: Bazen kısa vadede geri adım ya da olumsuzluk gibi görünen olaylar uzun vadede zihinsel olarak güçlenmemize ve eskiden bize imkansız görünen şeyleri gerçekleştirmemize imkan sağlayabilir. Siz yine de dedesinden yadigar mikrofonunu çekip sizinle röportaj yapmakta ısrar eden tişörtle kavga edip karakolluk olmayın!

(Böyle absürt hikayelerle ciddi mesaj vermek daha ilginç sanki. Tabi tişörtle karakolluk olmayın kısmı hariç.)

11 Kasım 2021 Perşembe

Kim Bilir Hangi Paralel Evrende Geçen Absürt Hikayeler no 3: Kontun Asaletinin Kontu Başka Bir Dükün Asaleti Olmak İçin Terk Etmesinin Alternatif Hikayesi

 Daha önceki hikayelerimizde kont karakterinin asaleti tarafından başka bir dük için terk edilmesini hatırlamayanlar önceki maceraları okumak suretiyle bunun daha önceki hikayelerde vuku bulmuş olduğunu algılamış kişilere dönüşmekte beis görmek zorunda değillerdir.

Bu hikayemiz ise yine "bilmem hangi paralel evrende" bu olay ile başlamaktadır.

Kontumuz başına gelen bu elim hadisenin üzerine yaşam koçu diye tanımlanan bir varlıktan yardım almaya karar vermişti. Yaşam koçu diye tanımlanan varlığın boynuzlarıyla konta tos vurmasının akabinde kontumuz terk edildiği yetmiyormuş gibi bir de hastanelik olmuştu.

Üç bölü sekiz teşekküllü bir hastanenin yaşam koçu depmesi kliniğinde tedavisine başlanan kont işinin ehli doktorlara emanet edilmişti. Depme kaynaklı hasar tedavi ediliyordu, ancak terk edilmenin acısı ile baş etmek kont için zorlaşmaktaydı. Taburcu olduktan birkaç gün sonra şans eseri kont kendisiyle benzer dertten muzdarip bir matematik profesörüyle karşılaştı. Bu şahsın matematik profesörü olmak için azimle çalışma sebebi işte bu muzdarip olduğu dertti. Şimdi bu hikayeyi anlatalım:

Günümüzde profesör olan bu şahıs, yıllar önce henüz profesör değilken yolda sokakta profesör olmaya olmaya geziyordu. Derken henüz profesör değilimiz günün birinde birisiyle aşk yaşamaya başladı. Hikayenin burasında ağaçların arkasına saklanıp cee yapmalı, kırlarda koşturmalı klişe sahneler falan düşünün. Sonra bu şahıs çok sevdiği aşkı tarafından "hayatımda başka kök üçü var" diye terk edilince olaya anlam verememiş, "ulan hayatımda başka biri var dese anlayacam, başka kök üçü nasıl oluyor?!" diye meraktan aklını kaçırma noktasına gelince, bir insanın hayatında nasıl başka kök üçünün olabildiğini anlamak için tüm matematik teoremlerini defalarca okumuş, oradan da hızını alamayıp dünyaca ünlü, neptünce ünsüz bir matematik profesörü olmuştu.

Profesörümüz kontun hikayesini dinlerken hıçkırıklarını tutamamış, elinden kaçırdığı hıçkırıkların şehirde kaos çıkarmasına sebebiyet vermişti. Profesöre bu olaydan dolayı kamu malına zarar vermekten dava açılınca, yıllarca kafayı matematikle kırıp başka hiçbir şey düşünemeyen profesörümüz savunmasını mahkeme salonunun duvarlarına çıkmayan kalemle sayı doğruları çizmeye teşebbüs ederek yapmıştı. Bu etkili savunmanın profesörü derhal tüm suçlamalardan aklayıp beraat ettirdiğini herhalde anlamışsınızdır. Hatta üstüne canımız profesörümüze bir tane de şeref madalyası takılmıştı. Neyse konumuza dönelim.

Profesörümüz konta yardım etmeye karar vermişti. Öncelikle terk edenin geri dönmesini isteyen kişilerin bumeranglar tarafından terk edilmeye özen göstermeleri gerektiği konulu konferanstan sonra kontun eski asaletinin bumerang olmadığını hatırlayıp bir süre hayıflandılar. Sonra profesör konta kafasını dağıtması için başka meşgaleler bulmasını salık verdi. Ahşap boyama ile ilgilenen kont emre itaat edip ahşap boyamadı. Ancak takdir edersiniz ki herhangi bir ahşabın boyanmamış olması, herhangi bir insanın terk edilmiş olduğu gerçeğini değiştirmez. Sonra "çivi çiviyi söker" diyerek nalburları dolaşıp asalet aramaya başladılar. İş değiştirme yeteneğini kullanıp Cafer nalbur olmuş olan Cafer the Jobshifter konta ilgi ve empati gösterdi, ancak piyasada asalet bulunmuyordu.

Gel zaman git zaman malikanesinin her yanına denklemler, paraboller, integraller yazıp çizen profesörden bıkan kont onu malikaneden çıkartıp onun için bahçeye küçük bir kulübe yaptırmış ve eski asaletinin artık dükün asaleti olduğunu yavaş yavaş kabullenmişti.

Kıssadan hisse: Absürt paralel evrenlerde bile yaşasanız, "Jobshifter", "obualı koala bilmem nesi" gibi komşularınız, arkadaşlarınız, aileniz, tanıdıklarınız da olsa, terk edilmek acıtır. Acısı geçmez, sadece alışırsınız!

(Seri finalindeki mesajla beraber bu kadar absürtlüğün içinde verdiğim ikinci ciddi mesaj olabilir sanıyorum.)


25 Ekim 2021 Pazartesi

Kim Bilir Hangi Paralel Evrende Geçen Absürt Hikayeler no 2: Metal Dedektiflik Ajansı Zehirli Nakaratın Peşinde

 Daha önceki hikaye serilerinden tanıdığımız metal dedektifinin hikayemizin geçmekte olduğu evrende Metal Dedektiflik Ajansı isimli ofisi vardı. Hikayemizin başladığı gün metal dedektifi siyah beyaz görüntü veren ofisinin kapısını çalıp kendisinden histerik ve çaresiz bir şekilde yardım isteyen genç ve güzel kadına umutsuzca aşık olmak biçimindeki günlük rutinini yerine getirdikten sonra sıkıntıdan sinek avlama teknikleri ve kağıttan uçak imalatı konularıyla ilgilenmeye başlamıştı. Zira dedektiflik mesleği açısından çözülebilir dava bulma ihtimali, aslanlar arasından rastgele seçilen bir aslanın ağzındaki ekmeğin hazır pişmiş tost olma ihtimalinden halliceydi. Bunun sebebi de hikayenin geçtiği ülkenin kralı olan obualı koala kralının bir süre önce dedektif olmamayı yasak etmiş olmasıydı. Bu yasa şu an yürürlükten kalkmıştı ama ilk çıktığı dönem dedektif olmamakta diretenlere ağır hapis cezaları gelince (bundan kastımız hapishane hücrelerinin tartıda ağır çıkmasıdır) insanların tamamına yakını öyle ya da böyle dedektif olmuş, yasa yürürlükten kalksa da çoğu insan kurulu düzenini bozmak istemediğinden kişi başına düşen dedektif miktarı aşırı yüksek kalmıştı. Bundan dolayı çözülmemiş vaka bulmak pek nadirdi.

Fakat o gün tüm dünyayı etkileyecek bir şey oldu. Metal dedektifi ofisinde kağıttan uçağına kuş dili öğretirken dünya çapında insanlar toplu olarak zehirlenme teşhisiyle hastaneye kaldırılmaya başladı. Çünkü yeni çıkıp kısa sürede popüler olan bir şarkının nakarat kısmına duyma yoluyla etki eden bir zehir sürülmüştü ve şarkıyı dinleyenler zehirlenip hastanelik oluyorlardı. Metal dedektifi bundan haberdar olur olmaz derhal görev bilinciyle silahını, rozetini, kağıttan uçağını ve sıkınca öten plastik banyo ördeğini alarak harekete geçti.

Yeni şarkısıyla kısa sürede şöhrete kavuşan kişi, iş değiştirme yeteneklerini kullanarak Cafer şarkıcı olan Cafer the Jobshifter'dan başkası değildi. Daha önceki hikayelerden Cafer komutan, Cafer hakim ve Cafer noter gibi çeşitli rollerde hatırladığımız bu kişinin bunların yanısıra Cafer arzuhalci, Cafer ip cambazı, Cafer kalorifer peteği gibi meslek tecrübeleri olduğu gibi, Cafer fetiş artisti olup insanlardan üstlerine işemek için para aldığı bir dönem de olmuştu. En son mesleği olan şarkıcılık ile herkesi zehirleyip kötülük saçmayı planlıyordu.

Metal dedektifi derhal harekete geçip zehirli şarkı nakaratlarına panzehir sürmek konusunda uzmanlaşmış elit bir takım kurdu. Bu muhteşem takımın harikulade üyeleri panzehirin kıvamını ayarlayadursun, Cafer şarkıcı özel güçlerinden biri olan hissikablelvuku yeteneğini kullanarak şarkısının nakaratına sürdüğü zehre karşı panzehir hazırlandığını hissetti ve iş değiştirme yeteneğini kullanarak Cafer imparator olup metal dedektifini Satürn'ün halkasına sürgüne gönderdi. Böylece planlarını engelleyebilecek tek kişiden kurtulduğunu düşünerek iğrenç bir insan olmanın tadına vardı.

Gel zaman git zaman sosyal medyada Satürn'ün halkası sürgününe tepki oluşunca Cafer şarkıcının hit parçasının dinlenme sayısı düşmüştü. Cafer şarkıcının sosyal medyada yediği ağır linçten sonra iş değiştirme yeteneğinin iptali gündeme gelmişti. Cafer baktı pabuç pahalı, iş değiştirme yeteneklerini kullanıp Cafer ayakkabıcı olursa çok para kazanacağını düşündü, ama sonra durumun ciddiyetinin farkına varınca deyimleri literal algılamayı bırakıp, iş değiştirme yeteneğini kaybetmemek için sosyal medyada yapmacık bir dille yazılmış özür metni yayınladı. Zehirli şarkıya panzehir süreceğini taahhüt etti ve birkaç haftaya olay gündemden düşüp unutuldu.

Metal dedektifi aslında Satürn'ün halkasına gitmemişti. Asıl planı başından beri Cafer the Jobshifter'a sosyal medyada itibar suikasti düzenlemek için mağdur gözükmek olduğundan kendisine benzer olarak yaptırdığı cansız mankeni kendisiymiş gibi Satürn'ün halkasına göndermişti. Şarkıya panzehir sürmesi için kurduğu elit takım da aslında kartondandı. Hatta ofisinde sıkıntıdan yaptığı kağıttan uçak bile kağıttan değildi; bir havayolu şirketine ait tarifeli bir uçaktı. Çünkü tecrübeli bir dedektifin daima plan içinde planı vardır.

Kıssadan hisse: Eğer bir gün çok ünlü bir şarkıcı olup da insanları şarkınızın nakaratına sürdüğünüz zehirle toplu halde zehirlemeyi planlarsanız planınızı bozmaya çalışan kişiyi sakın Satürn'ün halkasına sürgüne göndermeyin yoksa sosyal medya linci yersiniz!


16 Ekim 2021 Cumartesi

Kim Bilir Hangi Paralel Evrende Geçen Absürt Hikayeler no 1: Online Yağlı Güreş Müsabakası

 Daha önceki hikayelerde anlattığımız karakterler farklı paralel evrenlerde farklı kimliklere bürünüyorlar, hatta birbirleriyle birleşip "ortak aynı kişi oluma" giriyorlardı. Beşinci sümük, dükün dinazor nefreti ve bu gibi konularda belirsiz, anlamsız şekilde hikaye dizilerini sonlandırmıştım.

Bu yeni hikayeler o eski serideki karakterleri içermekte olup, "kim bilir hangi" paralel evrende geçmektedir.

Sonuçta hikayedeki evrenlerin tutarlı bütün oluşturmaması kurgusal yaratımın devamına engel değil.

Hikayemizin evreninde, krallığından istifa eden obualı koala eski kralı, küçük bir sahil kasabasına yerleşip beden eğitimi öğretmenlerine atılmaya hazır parendeler satan bir dükkan açmak yerine, internet üzerinden online parende satan bir sanal dükkan açıyor ve "obualı koala online parende tüccarı" oluyor.

İlk zamanlarda parendelerini internetten çok güzel satarken, bir süre sonra bilgisayar virüsü diye tanımlanan bir oluşum yüzünden parendeler müşterilere atılmış, kullanılmış ve bayatlamış olarak gitmeye başlayınca obualı koala online parende tüccarının işi tehlikeye girmişti. Fakat obualı koala online parende tüccarı böyle şeylere pabuç bırakacak biri değildi. Merak eden olursa diye söyleyelim, obualı koala online parende tüccarının pabuç bırakmama sebebi isminin Sindrella olmaması idi. Fakat obualı koala online parende tüccarının yine de kötü kalpli bir üvey annesinin olması adeta kötü kalpli bir üvey anneye sahip olmak için kişinin isminin Sindrella olmasının gerekmediğini kanıtlar cinstendi. Fakat bir gün obualı koala online parende tüccarının kötü kalpli üvey annesi sihirli sanmaya karar verdiği aynayla havadan sudan muhabbet ederken olaya müdahale eden yetkililer tarafından akıl hastanesine yatırılmamış, akıl hastanesinde dikey konumda tutulmuştu. Ve burada obualı koala online parende tüccarının üvey annesine kötü kalpli derken kadıncağızın kalp sağlığının iyi olmadığını kastediyorum. Neyse, bu hikayemizle ilgisi olmayan detayları bırakıp hikayemize devam edelim.

Obualı koala online parende tüccarı işini sabote eden bilgisayar virüsünü yağlı güreş müsabakasına davet etmişti. Tellak adı verilen cisim bir harf joker kullanıp tellal adı verilen cisim olmuş ve bu yağlı güreş müsabakasını bağırmak fiilinin cömert yardımlarıyla geniş kitlelere duyurmuştu.

Obualı koala online parende tüccarı işini bozan bilgisayar virüsünü herkesin içinde yağlı güreşte yenip itibarını kurtarmak istiyordu. Fakat bilgisayar virüsü güreş bahanesiyle obualı koala parende tüccarına dokunup onu da virüs yapmanın peşindeydi. İkisinin de bilmediği ise yağlı güreş müsabakasına yağ temin eden firmanın kötülük ve intikam bağımlısı manyak patronunun yağların içine zehir enjekte ettiğiydi. Yağ firmasının patronunun planına göre deriden geçen zehir iki yarışmacıyı da oracıkta öldürecek ve böylece bu korkunç ölümler tüm dünyada canlı yayınlandığı için dünyaya korku ve kaos hakim olacaktı.

İnsanlar ile virüsler arasında yapılan yağlı güreş müsabakalarında geçerli olan "virüsler önden" biçimindeki görgü kuralı "kaldırımın sağından git" diye uyarınca önce bilgisayar virüsü yağlanmıştı. Ancak yağın içindeki zehir bilgisayar virüslerine temas edince farklı etki gösteriyordu. Yağ fabrikasının sahibi bir gün geçirdiği bir cehalet nöbeti sırasında bir gecede cahil kaldığı için ürettiği zehrin bilgisayar virüslerinde farklı etki yaptığını bilmiyordu.

Zehirin farklı tesiriyle bilgisayar virüsü bilgisayar virüslüğünden istifa edip soyut bir kavrama dönüşmüştü. Hikayemizin geçtiği evrenin yasalarına göre ise bir bilgisayar virüsünü dışarıdan müdahale ile soyut kavrama dönüştürmek en affedilmez suçtu. Dolayısıyla galeyana gelen halk yağ firmasının patronunun evini basıp ona tek ayak üzerinde durma cezası vermişlerdi.

Kıssadan hisse: Eğer vicdansız bir yağ firması patronuysanız ve yağlı güreş yağlarına zehir karıştırarak dünyada kaos çıkarmayı planlıyorsanız, güreşçilerden birinin bilgisayar virüsü olmadığından emin olun yoksa tek ayak üzerinde durma cezası alırsınız!