17 Mart 2014 Pazartesi

Ahmet Bey'in Soluk Kesmeyici Macerası 32. bölüm

Bu sürükleyici olduğu için kendimizi okurken kıtalararası yolculuk yapmış olarak bulabileceğimiz abuk subuk eserin son bölümünde hayalet avcısı diye tanımlanan birey Ahmet Bey'in evindeki hayaletleri etkisiz hale getirmiş, adeta toplama işleminde sıfır ya da çarpma işleminde bir kıvamına getirmişti. Bunu yapması karşılığında Ahmet Bey'den kendisine altın semer vurulması benliğinde bir değişime yol açmayan hayvan yüküyle para istemesi neticesinde Ahmet Bey kısa zamanda para kazanmak zorunda olduğuna kanaat getirmişti. Ahmet Bey sağdan soldan bozuk paraları toplamak için bir metal dedektörü almaya karar vermiş, fakat bunun yerine yanlışlıkla metal dedektifi tutmuştu. Dedektif bir taraftan metal müzik dinleyip kafa sallarken bir yandan büyüteciyle olay yerini incelemiş, fakat hiçbir şey bulamamıştı. Ahmet Bey dedektifin başarısızlığının şokuyla bir süre kendisinin obua çalabiliyor olduğunu zannetmeye karar verdi. Fakat tam bütün umutlar bitmek üzereyken, tam böyle lan artık daha ne olsun arkadaş deme noktasına böyle ramağımsı gibi ama tam da ramak olmayan bir şey kalmışken, Ahmet Bey'in gözüne bir gazete ilanı çarpmıştı. Ahmet Bey gözünün üstüne buz torbasıyla basınç uygulayarak ilanı okudu. Buna göre abuk subuk hareketin düşman işgalinden kurtuluş yıldönümü vesilesiyle yüz milyar ödüllü bir yarışma düzenlenecekti. Yarışmaya hemen başvuru yapıp gözüne tuttuğu buz torbasını bu kez başına tutmak zorunda kalan Ahmet Bey ile birlikte asaletini elim bir kazada kaybeden aşırı sıradanlık sendromundan muzdarip kont ile tellak adı verilen cisim katılmıştı. Yarışmanın kurallarına göre yarışmacılar aynı anda kafalarındaki düşünceleri tek tek saymaya başlayacaklar, iki bin dört yüz otuz sekiz düşünceyi ilk olarak sayan yarışmacı birinci olup büyük ödülü alacaktı. Yarışma sonucunda birinci gelen düşüncelerini sekizer sekizer gruplara ayırarak saymayı akıl eden tellak adı verilen cisim olmuştu. İkinci olan asaleti mazide kalmış sıpsıradan kont, birinci olmaya çok yaklaşmıştı ancak pit stop'larda çok zaman kaybettiğinden ikinci olabilmişti. Fakat ikinci olduğu için teselli ikramiyesi olarak asaleti iade edilen kont, artık eski günlerdeki gibi aşırı dozda asalet kullanabilecekti. Ahmet Bey ise kafasında düşünce diye bir oluşum olmadığından diskalifiye edilmişti. Fakat tam hayalet avcısının hizmet bedelinin son ödeme gününde zengin diye tabir edilen bir madde Ahmet Bey'in evine gelip, kendisine beş duyu ile algılanamayan bir şey satması halinde yüz milyarlık ödeme yapmayı teklif etmişti. Ahmet Bey beş duyu ile algılanamayan şeyin satışını gerçekleştirdiğini beyan ederek parayı zengin diye tabir edilen maddeden alıp hayalet avcısına vermişti. Fakat Ahmet Bey'in aslında beş duyu ile algılanamayan bir şeyi satmadığına, aksi ispatlanamayacağından parayı alabilmek için yalan söylediğine kanaat getiren Müfettiş Clouseau adlı boş zamanlarını panterleri pembeye boyayarak değerlendiren şahsiyet, Ahmet Bey'i dolandırmayıcı olmayanlık, kısaca dolandırıcılık suçundan tutuklayıp cezaevine koymuştu. Ahmet Bey'in konulduğu yerin cezaevi olduğunu evden "mamama mimimi mikrofon şov" biçminde seslerin yükselmiyor olmayışından ya da yükseliyor oluşundan anlayabiliyorduk ya da anlayamıyor değildik.
DEVAM EDECEK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder