26 Mayıs 2013 Pazar

Ahmet Bey'in Soluk Kesmeyici Macerası 20. bölüm

Ahmet Bey asaletinden pırangalar eskiten kontun malikanesinde kapana kısılmış; kontun ergime ısısına uygun biçimde sıvı hale geçen asaleti sandalyeye zincirlenmiş olan Ahmet Bey'i boğabilecek yüksekliğe gelmesine ramak kalmış olmasına rağmen, Lady Macbeth'in elindeki kan lekelerini mosla hoksi beniş lekelere düşman formülü ile çıkarmaya çalışan bir reklam karakteri gibi yükselmeye devam ediyordu. Ahmet Bey kır at şahlanarak geliyordu cümlesindeki kır at tabirini emir kipinde iki fiil olarak algılayan bir edebiyat profesörü gibi kurtuluş yolu arıyordu. Ahmet Bey birdenbire yıllar önce aldığı guruluk eğitimini hatırladı. Buna göre insan meditasyon yaparak kendini her şeyden soyutlayabiliyordu. Bulunduğu durumdan kurtulmak için astral yolla bedeninden çıkarak soyutlanmayı planlayan Ahmet Bey başarılı olamayınca DNS ayarlarını değiştirip yeniden denedi. Yine olmayınca meditasyon arıza hattını arayıp kırk saat "Meditasyon arıza hattına hoşgeldiniz, nirvanaya ulaşamıyorsanız biri, espressoya kaç şeker atıldığını öğrenmek için ikiyi, bir küpün ayrıt sayısını öğrenmek için üçü, kelaynakları koruma altına almanın ozon tabakasını dikiş iğnesiyle delmeye çalışan bir kriptonit imalatçısı üzerinde ne gibi etkiler bırakacağını öğrenmek için dördü tuşlayınız" diye bilimum tuşlara basmasını salık veren abuk subuk bant kaydıyla boğuştuktan sonra bölgede meditasyonların genel kesintiye uğradığını öğrenebilmişti. Ahmet Bey korkunç gerçekle bütün benliğiyle yüzleşti. Eğer Guinness rekorlar kitabı asalet rekoru sahibi kontun sıvılaştırılmış asaleti burun seviyesini geçmeden meditasyonlar gelmezse, Ahmet Bey için bir daha yarın olmayacaktı. Fakat tam bir urasilden bile daha asil olan kontun sıvı haldeki asaleti Ahmet Bey'in burun deliklerine "naber moruk" demek üzereyken meditasyonlar gelmiş, Ahmet Bey kendini soyutlayıp çabucak oradan uzağa ışınlanmış, katil diye adlandırılma sebebi cinayet işlemiş olması olan kişiyi asaleti kurşun geçirmez olan konta teslim ederek dedektiflik ücretini aldığı gibi Pegasus'unu kurtarmak üzere Pegasus bağlama birimine yollanmıştı. Fakat burada hiç beklemediği bir sürprizle karşılaştı Ahmet Bey. Zaten sürpriz kelimesinin anlamından dolayı beklediği bir sürprizle karşılaşması mümkün değildi. Ahmet Bey'in Pegasus'unu kesip sucuk yapmışlardı. Bunu öğrenen Ahmet Bey kendini evine kapatıp şiddetli bir depresyon geçirmeye karar verdi.
DEVAM EDECEK

23 Mayıs 2013 Perşembe

Ahmet Bey'in Soluk Kesmeyici Macerası 19. bölüm

Her pasajında çimlere basmayın kırarım ağzınızı karşıdan karşıya geçerken kafanızı Exorcist gibi 360 derece çevirin gibi harikuladelik sınırlarını zorlayan öğütler bulunan bu eğitici ve öğretici eserin son bölümünde bir akupunkturcu kadar elit, bir gazete makalesi kadar müteşebbis ve bir araba sileceği kadar ornitorenk olan kahramanımız Ahmet Bey asaleti yalnız geldiğinde insanların acaba başına bir şey mi geldi diye endişe ettiği kontun malikanesinde işlenen cinayeti işlememiş olmayan kişiyi ya da normal insanların söyleyeceği biçmiyle katili bulmuştu. Fakat bilimum cinayet romanlarında malikane ahalisini ders verecek üniversite hocası gibi toplayıp katili açıklamadan önce kırk saat neyi nasıl anladığını sunumla karışık tek kişilik gösteri havasında anlatan egosu şişmiş dedektiflerin yaptığı gibi, katili açıklamadan önce Ahmet Bey'in cinayeti nasıl çözdüğünü en ince ayrıntısına kadar, kılı yüz otuz sekiz yararak açıklayacaktık. Bilindiği üzere bir cinayet romanı klişesi olarak genelde katil uşak olurdu. Uşak'ın plaka kodu ise 64 olduğuna göre 64 sayısında bulunan 6 ve 4 rakamlarının toplanması ile 10 elde ediliyordu. 10 sayısı ise 1 ve 0 rakamlarından oluşuyordu. 1 ve 0 rakamları bilgisayarlarda kullanılırdı. Ahmet Bey cinayetin bilgisayarlarla ilgisi olduğuna kanaat getirmişti. Derhal internete girip Google arama motoruna "Otele gittiğinde kendisi ve asaleti için iki kişilik oda ayırtan kontun malikanesinde işlenen cinayetin çözümü" yazan Ahmet Bey malikanede çalışan dadının twitter hesabına "I'm at asaleti ayyuka çıkmış kontun malikanesi" diye yer bildirimi gönderdikten birkaç dakika sonra "Burada cinayet işleme keyfi bir başka" diye tweet atarak cinayet işlerkenki fotoğraflarını koyduğunu fark etmişti. 143 kere favorilere eklenip 58 kere retweet edilen cinayet fotolarını kanıt olarak kullanan Ahmet Bey cinayeti çözmüştü. Geçen bölümde yer altında makinisti sorguya çekerken ise makiniste yalnızca asaletinden lazer ışınları çıkarabilen kontun wireless şifresini sormuştu. Ahmet Bey tam cinayeti çözdüğünü Scotland Yard'a telgrafla bildirecekti ki başına aldığı sert bir darbeyle olduğu yere yığıldı. Zira fizik kurallarına göre olmadığı yere yığılması mümkün değildi. Ahmet Bey bilincini yitirmeden önce yalnızca "Twitter'dan çözdüğüm cinayeti niye telgrafla bildiriyorum lan" diye düşünecek kadar zaman bulabilmişti. Ahmet Bey kendine geldiğinde kendini elleri kolları bağlanmış bir biçimde bir odada oturur buldu. Katil kendisini kilitlemişti ve yerden yavaş yavaş kontun sıvı hale geçmiş asaleti yükseliyordu. Ahmet Bey buradan zamanında kurtulamazsa kontun asaleti yavaş yavaş yükselecek ve boğulmasına sebep olacaktı. Heyecan doruğa çıkmış, oradan da "Anne bak napıyorum" diyerek kendini aşağı bırakmıştı.
DEVAM EDECEK

22 Mayıs 2013 Çarşamba

Ahmet Bey'in Soluk Kesmeyici Macerası 18. bölüm

Ahmet Bey son ölçümde asalet değerleri normalin üstünde çıkan kontun malikanesine dedektiflik biçminde tanımlanması doğru bir tanımlama yapıldğı anlamına gelen mesleğin gereklerini yerine ve göğüne getirerek katil sözcüğünün kendisini doğru olarak betimleyeceğini söyleyen bir şahsın isabet buyurmuş olacağı vatandaşı bulmak amacıyla teşrif buyurduğunda ilk iş olarak bu tamamı gerçek olaylardan alınmış olan belgesel niteliğindeki eserin 10. bölümünde malikaneye ilk geldiğinde zırt pırt on ikiyi çalan guguklu saate bir daha on ikiyi çalıp ahaliyi tırsıtmaması için kesik at başı göndermişti. Adeta bir Scotland Yard müfettişi titizliğiyle yaptığı araştırmalar sonucu Ahmet Bey olay yerinde hiç ipucu bulamamıştı. Katili bulmak için tek yolun şüphelileri sorgulamak olduğuna kanaat getiren Ahmet Bey sorgulamaya maktülden başlamıştı. Maktüle cinayet saatinde nerede olduğunu sorup tatmin edici veya etmeyici herhangi bir cevap alamayan Ahmet Bey bu vurdumduymazlığa ümüğüne kadar hiddetlenip, sinirden tepinmeye başlayınca zemin çökmüş, Ahmet Bey kendini yeraltında bulmuştu. "Ben şimdi yeraltına girdim diye bir daha çıkamayacak mıyım" diye düşünen Ahmet Bey yeraltında metro diye ifade edilen bir toplu taşıma aracına rastlamış, makinisti asaletinin seviyesini ölçmeye kapasitemizin yetmeyeceği kontun malikanesinde işlenen cinayetle ilgili sorguya çekmişti. Buna göre Ahmet Bey yeraltına inerken bir köstebek yer altında saniyede 4 metre hızla tünel kazdığına, rüzgar kuzeydoğudan eser gibi yapıp aslında çaktırmadan güneyden estiğine ve bir havuzu abuk subuk musluklar 4 saatte ve 6 saatte doldururken beynindeki hücre sayısının gökyüzündeki yıldız sayısına eşit olduğunu iddia eden bir kiralık katil boş zamanlarını "Keşke bir troleybüsüm olsaydı diye düşünenleri korumalıyız" diye düşünerek değerlendirdiğine göre Ahmet Bey bu bilgilere dayanarak katili bulmuştu. Ama okuyucu kırk saat illet olsun diye katili bir sonraki bölümde açıklayacaktık.
DEVAM EDECEK

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Ahmet Bey'in Soluk Kesmeyici Macerası 17. bölüm

Previously on Ahmet Bey'in Soluk Kesmeyici Macerası: Ahmet Bey üst düzey bir şirkette konserve açacağı olarak çalıştığı işinden kovulunca asilliği kendisinden ayrı eve çıkmış olan kontun malikanesine cinayeti çözmeye gitmek için yola çıkmış, fakat asaletin kendisinden bile asil olan kontun yenilenebilir asalet kaynağından süzülen asalet zerrecikleri açık pencereden sızıp yolları kapattığı için olduğu yerde Türk Lirasının simgesi yerine Yahşi Cazibenin Simgesini kullanan bir mali müşavirin Kamboçya'da koalaya yoğuşmalı kombi satmaya çalışırken yakalandığını haberleri izlerken öğrenince şok geçirmeye karar vermek zorunda kalan bir buzdolabı poşeti gibi kalakalmıştı. Fakat bu kalakalışın, Ahmet Bey'in karnından Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız diyemeyen adamdan vantrolog olmaz diye avazının limitlerini zorlarcasına bağırmayı uygarlığın gereği olarak görmekten gurur duyan bir dermatolog gibi pes edeceği anlamına geldiği zannedilmesin. Ahmet Bey böyle engellerden yılmazdı. Fakat ne yalan söyleyelim engelli atletizm koşularındaki engellerden yılardı. Ahmet Bey gençliğinde atletizm takımına seçildiğini, fakat engelli koşuda engel atlamaktan yılıp şehre bir virüs salarak herkesi zombiye dönüştürdüğünü abuk subuk bir tebessümle hatırladı. Ahmet Bey durup durup böyle geçmişinden abuk subuk detayları hatırlamayı adeta huy edinmişti. Vakti zamanında kendisine kırmızı hapı mı alacaksın mavi hapı mı diye soran Morpheus kişisine dayı hapçı mısın sen diyerek mukavemet gösterdiğini de kısa bir süre hatrına getiren Ahmet Bey geçmişinden abuk subuk kareler hatırlamayı burada sonlandırarak, içinde bulunduğu duruma Quidditch oynayan gençlerin topunu kesen asabi bir emekli amca gibi odaklandı. Asaletinin radyoaktif bir element gibi yarılanma süresi olan kontun yolları kapatan asaletini yollara antifriz dökerek deaktive eden Ahmet Bey soluğu malikanede almıştı. Ancak Ahmet Bey soluğu yalnız malikanede değil gittiği her yerde alıyordu. Zira akciğer solunumu yapan bir birey olan Ahmet Bey soluk almadan yaşamak gibi bir lükse sahip değildi. Ahmet Bey bu noktada yine dışkı mevcutmuş gibi geçmiş anılarına dönerek gençliğinde deneysel olarak akciğer solunumu yerine trake solunumu yaptığı abuk subuk günleri hatırladı. Ahmet Bey nihayet intikal edebildiği malikanede dedektiflik yapmaya başlayacaktı fakat abuk oluş derecesi ile subuk oluş derecesi başabaş giden elli tane dolaylı anlatım 17. bölümü çekilip uzatılınca ısındığının bilincinde olmaktan gurur duyan bir lastik gibi uzattığından, Ahmet Bey'in dedektiflik yeteneği olduğunu iddia ettiği şeyini sergilemesi bir sonraki bölüme kalmıştı.
DEVAM EDECEK