Ahmet Bey bombayı künyeyle imha etmeye karar vermişti. Kalabalıktan bir kişi: 'Fünye olmasın o?' biçminde sarkastikçe geğirince Ahmet Bey cevaben:
-Ne alakası var kardeşim televizyonda söylüyorlar bomba künyeyle patlatıldı diye grizu patlaması kılıklı ısı transferi insan, biçminde romantik bir ses tonuyla öküz gibi böğürdü.
Ahmet Bey eniştesinin ebesinin görümcesinin liseden arkadaşından yadigar olan ve üzerinde 'ABUK SUBUK HAREKET YAPILANLAR ABUK SUBUK HAREKET YAPANLARI ASLA ABUK SUBUK HAREKET YAPMAZLAR' yazılı olan künyesini itinayla çıkardı. Bomba diye seslenilmesinde sakınca olmayan alete yönelerek 'Bu künyeyi bunun skart soket girişinden mi sokutturacaz keşke kullanma kılavuzu olsaydı' diye düşünce balonu taklidi yapan bir cisim kustu. Bu arada Ahmet Bey'in bir anlık dalgınlığından ve Newton'un yerçekimi yasalarından faydalanan künye bomba mekanizması biçminde adlandırılmazsa hatrımız kalacak olan cismin içine 'ÇLONG!' biçminde şiirsel bir ses efektiyle düştü. Ahmet Bey'in şansına künye bombanın kilit merkezine düşüp mekanizmayı bozarak bombayı imha etmişti. Oldukça alışılmadık bir yöntemle bomba imha eden Ahmet Bey birden gündeme oturmuş, Niyork Tayms gazetesine 'CIVIL HERO' diye fotoğrafları basılmış, ekonomi dergisi tarafından yüzlılın en seksi erkeği seçilmişti. Fakat olanlar bununla kalmıyordu. Pek Bi Gizli Ajanlar Teşkilatı (PBGAT) Ahmet Bey'in bu bombayı gerçekten özel yöntemlerle imha ettiğini sandığından Ahmet Bey'e teşkilatta iş teklif etmişlerdi. Ajan olarak göreve başlayan Ahmet Bey'in ilk görevi, katrilyonlarca dolar eden efsanevi ziseyibred elmasının kubuskuba müzesindeki gösterim esnasında çalınmasını önlemekti. Peki Ahmet Bey bu görevi başarabilecek miydi?
DEVAM EDECEK
17 Temmuz 2012 Salı
14 Temmuz 2012 Cumartesi
Ahmet Bey'in Soluk Kesmeyici Macerası 5. Bölüm
Ahmet Bey tersten natyeş diye okunan mahlukat konsantresinin haince olduğu kadar hayvan oğlu hayvanca da olan planları neticesinde zaman içinde farklı bir boyuta ışınlanmıştı. Ahmet Bey etrafına bakındığında karşısında 'DİKKAT MAYIN TARLASI' yazan bir tabela gördü. Zira Ahmet Bey'in mevcut koordinatlarının ziyadesiyle yakınlarında çiftçi biçminde adlandırılmasında sakınca bulunmayan bir birey tarlasına mayın ekiyordu. Evet, Ahmet Bey'in bilmediği üzere gönderildiği çağda mayın bir silah değil, bir bitkiydi. Fakat bu çağın günümüzden tek farkı bu değildi. Bu çağın ölçü birimlerine göre 1 saat 24 gün, 1 gün 365 yıl, 1 nanosaniye 500 hafta ediyordu. 1 kilokalori 5 coulomb, 1 kilogram 1000 ton, 1 santilitre 500 kilometre, 1 abuk 3 subuk, 1 ışık yılı 78 potasyum haftası, 1 korner 3 penaltı ve 3 yemek fişi bir nükleer füze ediyordu. Bu çağın gelenekleri de günümüzden epey farklı olup, insanların reşit olma yaşı 60, emeklilik yaşı 18, silah kullanma yaşı 5, oyuncak ayı edinme yaşı 120 idi. Oy kullanma yaşı 78 olup halk oy birliğiyle yönetici seçmiyor, yöneticiler oy birliğiyle halk seçiyordu. Seçim propagandaları ise seçimden önce değil sonra yapılırdı. Bu çağın insanları hamurlarını Maya takvimine göre mayalıyorlar, abuk subuk hareket yapmayan adama kız vermiyorlardı. Abuk subuk hareket yapmanın statü göstergesi sayıldığı bu çağda asiller halka karşı direniş hareketi başlatmışlardı. Bu arada biz manyak gibi Ahmet Bey'in macerasıyla hiç alakası olmayan bu detayları yazarken, alüminyum folyo giyen bir adam Ahmet Bey'e yaklaşarak:
-xwoqwwkx xswwoaqw?!:)%
diye bir cümle kurdu. Burada bilmemiz gereken durum, bu çağın insanlarının geleneksel kıyafetinin alüminyum folyo olduğu ve adamın günümüz dilindeki söyleyişiyle Ahmet Bey'e 'Lazer tabancası üreticilerine parmak atanlar derneğine nasıl gidebilirim?' diye sorduğuydu. Ahmet Bey uzaylı dili ve edebiyatında zayıf olduğundan adamın dediğini anlamamış ve alüminyum folyo giyen adamın kendisiyle ağırlıksız makara yaptığına kanaat getirerek:
-Oyalama beni işim gücüm var alüminyumun simgesi kılıklı tenis kortu şempanzesi insan, diye bir argüman öne sürdü.
Fakat alüminyum folyo giyen adam bunu anlamayıp Ahmet Bey'in kendisiyle sürtünmesiz makara yaptığına kanaat getirmişti. Ahmet Bey'i moleküllerine ayırmak için lazer tabancası dışında bir isimle anılmasının uygun olmadığı makinesini çeken adam lazerin ayarını 'ABUK SUBUK HAREKET' konumuna getirmişti. Fakat aşırı derecede dangalak ve sığır olan adamın yaptığı hesap hataları neticesinde Ahmet Bey moleküllerine ayrılmak yerine kendi zamanına geri ışınlanmıştı. Fakat buradaki problem Ahmet Bey'in 3 dakikası kalmış bir saatli bombanın önüne ışınlanmış olması ve herkesin Ahmet Bey'i bomba imha timinden zannetmesiydi. Kaçacak zamanı olmayan Ahmet Bey hayatta kalmak istiyorsa bombayı integral sabitini yazmayı unuttuğu için puanı kırılan bir öğrencinin ayakkabı numarasıyla hafta sonunu paintball oynayarak geçiren bir istihbarat ajanının yaşının toplamının periyodik cetvelde şimdiye kadar keşfedilen elementlerin sayısını verdiğini iddia eden kimyagerin savlarına belgelerle karşı çıkmaya hazırlanan bir üniversite dekanının dünya satranç şampiyonunu mangal partisine davet ettiğini matah bir şeymiş gibi manşetten veren gazetenin yazı işleri müdürünün arabasını değiştirmek amacıyla gittiği galerinin sahibinden aldığı borcu geri ödemeye yanaşmayan bir tuhafiyecinin düzenli olarak gittiği aile psikoloğunun yazdığı bir makalede imla hatası olduğunu fark eden bir Türk dil kurumu çalışanının bir zamanlar dağcılık sporuyla ilgilenmiş olduğunu bilen bir inşaat mühendisi gibi imha etmek zorundaydı. Peki bomba imha konusunda hiçbir bilgisi olmayan Ahmet Bey bunu nasıl başaracaktı?
DEVAM EDECEK
-xwoqwwkx xswwoaqw?!:)%
diye bir cümle kurdu. Burada bilmemiz gereken durum, bu çağın insanlarının geleneksel kıyafetinin alüminyum folyo olduğu ve adamın günümüz dilindeki söyleyişiyle Ahmet Bey'e 'Lazer tabancası üreticilerine parmak atanlar derneğine nasıl gidebilirim?' diye sorduğuydu. Ahmet Bey uzaylı dili ve edebiyatında zayıf olduğundan adamın dediğini anlamamış ve alüminyum folyo giyen adamın kendisiyle ağırlıksız makara yaptığına kanaat getirerek:
-Oyalama beni işim gücüm var alüminyumun simgesi kılıklı tenis kortu şempanzesi insan, diye bir argüman öne sürdü.
Fakat alüminyum folyo giyen adam bunu anlamayıp Ahmet Bey'in kendisiyle sürtünmesiz makara yaptığına kanaat getirmişti. Ahmet Bey'i moleküllerine ayırmak için lazer tabancası dışında bir isimle anılmasının uygun olmadığı makinesini çeken adam lazerin ayarını 'ABUK SUBUK HAREKET' konumuna getirmişti. Fakat aşırı derecede dangalak ve sığır olan adamın yaptığı hesap hataları neticesinde Ahmet Bey moleküllerine ayrılmak yerine kendi zamanına geri ışınlanmıştı. Fakat buradaki problem Ahmet Bey'in 3 dakikası kalmış bir saatli bombanın önüne ışınlanmış olması ve herkesin Ahmet Bey'i bomba imha timinden zannetmesiydi. Kaçacak zamanı olmayan Ahmet Bey hayatta kalmak istiyorsa bombayı integral sabitini yazmayı unuttuğu için puanı kırılan bir öğrencinin ayakkabı numarasıyla hafta sonunu paintball oynayarak geçiren bir istihbarat ajanının yaşının toplamının periyodik cetvelde şimdiye kadar keşfedilen elementlerin sayısını verdiğini iddia eden kimyagerin savlarına belgelerle karşı çıkmaya hazırlanan bir üniversite dekanının dünya satranç şampiyonunu mangal partisine davet ettiğini matah bir şeymiş gibi manşetten veren gazetenin yazı işleri müdürünün arabasını değiştirmek amacıyla gittiği galerinin sahibinden aldığı borcu geri ödemeye yanaşmayan bir tuhafiyecinin düzenli olarak gittiği aile psikoloğunun yazdığı bir makalede imla hatası olduğunu fark eden bir Türk dil kurumu çalışanının bir zamanlar dağcılık sporuyla ilgilenmiş olduğunu bilen bir inşaat mühendisi gibi imha etmek zorundaydı. Peki bomba imha konusunda hiçbir bilgisi olmayan Ahmet Bey bunu nasıl başaracaktı?
DEVAM EDECEK
Kaydol:
Yorumlar (Atom)